Şizofreni

Şizofreni Nedir?
Şizofreni
Şizofreni, dil, düşünce ve algıyı etkileyen kronik bir beyin hastalığıdır. Kişi gerçek dünyadan kopar ve hayali düşüncelerle yaşar. Doğru tedavi ile belirtiler kontrol altına alınabilir.
Şizofreni Belirtileri
Şizofreni hastaları, kafa karıştırıcı görüntü, düşünce ve ses karmaşıklığı yaşarlar, bu da garip ve şok edici davranışlara neden olabilir. Gerçeklikle temaslarını yitirdikleri döneme psikotik atak denir.
Görülme Oranı
Şizofreni, ömür boyu %0,5-1 oranında görülür ve her toplumda ortaya çıkabilir. Genellikle 20’li yaşlarda başlar, ileri yaşlarda da başlayabilir. Ergenlik öncesi nadirdir. Hastalar ve yakınları, damgalanma korkusu nedeniyle hastalığı saklama eğilimindedir.
Şizofreni Nasıl Başlar?
Önceleri aile yapısı ve annenin olumsuz davranışları şizofreni gelişiminde suçlanmıştır, ancak bu tür yaklaşımlar doğru değildir. Duygu dışa vurumu yüksek ailelerde hastalığın tekrarlama oranları artmaktadır. Ailenin zorlayıcı ve eleştirel tutumu, hastalık belirtilerini tetikleyebilir.
Şizofreni çoğunlukla sinsi başlar, aile ilişkilerinin bozulması, okul başarısının düşmesi ve içe kapanma gibi belirtilerle kendini gösterir. Hastalık, stres faktörü ile aniden de başlayabilir ve ani başlangıç genellikle iyi bir seyir işaretidir. İlk atak, ayrılık, madde kullanımı veya sevilen birinin kaybı gibi olaylarla tetiklenebilir.
Yaş ve Cinsiyet Dağılımı
Şizofreni genellikle 20’li yaşlarda başlar; erkeklerde biraz daha erken, kadınlarda ise 20’li yaşların sonu ve 30’lu yaşların başında görülür. Ergenlik öncesi nadirdir ve kadınlarda prognoz genellikle daha iyidir.
Şizofreni Belirtileri Nelerdir?
Pozitif Belirtiler
Pozitif belirtiler, hasta olmayanlarda görülmeyen fazladan belirtilerdir; hezeyanlar ve halüsinasyonlar bu gruba dahildir.
Negatif Belirtiler
Negatif belirtiler, şizofreni hastalarında azalan davranışlardır; içe kapanma, motivasyon kaybı ve duygu ifadesinde azalma gibi.
Dezorganize Belirtiler
Dezorganize belirtiler, düşünce ve konuşma dağınıklığı, garip davranışlar ve uygunsuz duygusal tepkilerdir.
Arz Psikoloji ile Tedavi Süreci
Arz Psikoloji’de tedavi süreci, ilk görüşme ve değerlendirme ile başlar. Bu süreçte, kişiye özel bir tedavi planı oluşturulur ve düzenli takiplerle desteklenir. Uzman ekip, hastaların iyileşme sürecinde yanlarında yer alır.


Şizofreni ile İlgili
Sıkça Sorulan Sorular
Şizofreni biyolojik temeli ön planda olan bir hastalık olduğu için hekimin hastadan çok hastalığa odaklanma eğilimi olmaktadır. Hasta ise aslında hasta olmadığına inandığı için işler oldukça zorlaşmaktadır. Bu engeli aşmak için hekimin ve hasta yakınlarının hastanın düşüncelerini, duygularını, neye ihtiyacı olduğunu anlamaya çalışan, söylediklerini ciddiye alan, güven veren bir tutum içinde olması gerekir. Özellikle tedavinin başlangıcında hastalık belirtilerine hemen itiraz etmek, ‘onlar gerçek değil, sen hastasın’ gibi yaklaşımlar içinde olmak tedavi uyumunu daha da bozar. Bunun yerine bu belirtilerin nasıl ortaya çıktığını, kişi için ne anlama geldiğini, onu rahatsız edip etmediğini araştırmak işe yarar. Bu gerçek dışı belirtilerin konuşulması hastanın ciddiye alındığını hissetmesini sağlar. Kişiyi rahatsız eden sorun neyse o konuda yardımcı olup olamayacağına odaklanmak, kişiye bu noktada yardım teklif etmek daha uzlaşmacı ve işbirlikçi bir ilişki kurulmasını sağlar.
Geçmiş yıllarda şizofrenide psikoterapinin yeri olmadığı şeklinde yaklaşımlar öne çıkmaktaydı. Bir beyin hastalığı olması sebebiyle sadece ilaç tedavisinin işe yarayacağı düşünülmekteydi. Ancak bu yaklaşım karşımızdakinin ‘insan’ olduğu gerçeğini göz ardı etmektedir. İnsan biyolojik olduğu kadar psikolojik ve sosyal boyutları da olan bir varlıktır. Yeterli bir tedavi için hastalık belirtilerinin ortadan kaldırılması yanında yaşam kalitesinin artırılması, işlevselliğin hastalık öncesi düzeye çekilmesi, iş hayatına ve sosyal yaşama uyumun tekrar sağlanması, iletişim becerilerinin artırılması gerekir. Bu hedeflere ulaşmak ilaç tedavisine eklenen psikoterapi ve rehabilitasyon programları ile mümkündür.
Klinik deneyimim olarak, uzun yıllar şizofreni ve bipolar hastalarında ilaç tedavisine ek olarak hastaya ve hasta yakınlarına psikoeğitim ve hastaların katılacağı ergoterapi programlarıyla ilerleyen bir merkezde yönetici hekimlik yaptım. Daha önceki poliklinik deneyimlerim ile psikoterapi ve rehabilitasyon programlarıyla ilerleyen süreç arasında benim dahi şaşırdığım ve hayranlıkla izlediğim gelişmeler gözlemledim. Şizofreni hastalarında gelişim adım adımdır. Bir adım attığımızda şanslı hissettiğimiz hastalarımız olur. Fakat ben bu süreçte yıllardır hastalıkla hayata devam eden, kolu kırıldığında doktorlarına ‘kolum kırık, canım acıyor’ diyemeyen bir hastamın oturup insanlara kendini, hastalığı ve nasıl davranılması gerektiğini anlattığına şahit oldum. Hastalarımı bu seviyeye taşımak beni onurlandırıp duygulandırırken, iş birliğinin ve hastayı koşulsuz kabul edip her alanda desteklemenin gücünü gözler önüne seriyor.
Nasıl bir psikoterapi uygun olur?
Psikoterapi şizofrenide tedavinin tamamlayıcısı rolündedir. Şizofreni seyri sırasında depresyon veya kaygı bulguları da gözlenebilir. Kişi bunlarla baş etmekte zorlanabilir. Bu belirtilere bilişsel-davranışçı yaklaşımlar, sorun çözme becerilerini artıran, iletişim problemlerine odaklanan yaklaşımlar işe yarayacaktır. Şizofreni hastaları duygularını ifade etmekte zorlandıkları için toplum aslında çok kırılgan olduklarını fark etmemekte ve çok olumsuz davranabilmektedir. Sonuçta bu kişiler toplum tarafından pek çok travmaya maruz bırakılmaktadır. Bu travmaların ortaya çıkardığı belirtilerle mücadelede de psikoterapi işe yarar. Psikoterapi hastanın normal yaşam koşulları içinde karşılaştığı günlük sorunları da ele almalıdır. Hem aileye hem de bireye mutlaka psikoeğitim verilmelidir.
Siz de Destek Alın
Alanında uzman psikologlardan oluşan ekibimiz ile Kayseri’de hizmetinizdeyiz.
Ekibimiz hakkında bilgi almak ve randevu oluşturmak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.