Randevu Al
WhatsApp

Zıt Kutuplar Sadece Pillerde Birbirini Çeker!

g87bfb825bcefefc3e28b9d8787f1bd52297ca5a8871db6164439bd8484977dbe60c6c2cbf227dad7d390d301f1941efa2c47bd964f98be8e01f09d08e0374964_1280-6114651.jpg

En büyük aşklar nefretle başlar mı gerçekten? Hadi biraz düşünelim. Nefret ettiğimiz şey hayatımıza yeni giren bir insan mı yoksa onun bizde hissettirdikleri mi? Cevabınız ikinci cümleyse muhtemelen bu hisleri daha önceden de hissetmişsinizdir hem de doğduğunuz ya da büyüdüğünüz evlerde… 

Bağlanma perspektifine göre ihtiyacımız olan tam zıttımız değil aksine bize benzeyendir. Anlaşabildiğimiz, yakın pencerelerden bakabildiğimiz, alışık olduğumuz sistemin içerisine dahil edebildiğimiz, uyum ve birlikteliği sağlıklı bir süreçle yönetebildiğimiz kişiler bizim ihtiyaçlarımıza cevap verebilir. Bu kişilerin bize karşı duyarlılığı yüksek olacağı için ne demek istediğimizi, nasıl hissettiğimizi çok daha rahat algılayabilirler. Aksi takdirde ilişkinizde hep bir çevirmene ihtiyacınız varmış gibi hissedebilirsiniz.

Zıt kutupların birbirini çektiğini inanan çiftler, çoğunlukla zorluklara, çatışmalara, anlaşmazlıklara alışkın olan çiftlerdir. İlişkinin ana besin kaynağının kavga olduğu bu ilişkiler yüksek çatışmalı çiftler grubuna ilk sıralardan girerler. Çiftler seans odasında birbirlerine benzemediklerini, hayatlarında daha önce hiç böyle biri ile ilişki yaşamadıklarını söyleseler de ilerleyen dakikalarda aile örüntüleri bize aslında çok benzer ilişki dinamiklerine doğdukları andan beri şahit olduklarını fısıldar.

Benim tam zıttım ama babamın/halamın/annemin/abimin aynısı…

Sevmeyi ve sevilmeyi kimlerden nasıl öğreniyorsak ilişkilerimizde de farkında olmadan o davranışları bize gösterecek insanları arıyor oluyoruz. Sevildiğimizi anlama şeklimiz sevildiğimizi nasıl öğrendiysek o davranışlarla sınırlı kalıyor. Örneğin sevgi dili farklı olan iki aileyi ele alalım. X ailesinde sevmek temas etmekle tanımlanıyor. Aile üyeleri sarılarak, öperek, dokunarak birbirlerinin sevgisinden emin olurken işitsel olan Z ailesinde sevmek kelimelere işaret ediyor. ,’Seni seviyorum, bugün çok güzelsin, benim için değerlisin’ gibi iltifatlarla aile üyeleri sevildiğine emin oluyor. Çok basit bir düzlemde örneğe devam edelim. X ailesinde yetişen birey ile Z ailesinde yetişen birey bir ilişkiye başlarsa ne olur? Farkındalıkları yüksek bir çift değillerse muhtemel tartışma başlıklarından biri ”Senin beni sevdiğini hissedemiyorum” olur. Çünkü tahmin edeceğiniz gibi X ailesinden gelen kişi söylemesinden ziyade göstermesini beklerken, Z ailesinden gelen kişi nasıl yapacağını bilmiyor, elinden geleni yaptığını söylüyor olacaktır.

Kim haklı? Her ikisi de!

Peki Ne Yapacağız?

Tam da böyle durumlarda bize bizi öğretecek en iyi yol: İlgi ve meraktır. Hem de ilk günki gibi… Tartışmanın olmadığı sakin bir ortamda partnerinizden şu soruları yanıtlamasını isteyin, daha sonra da siz cevaplayın:

”Küçükken seni nasıl severlerdi?”

”Sevmek senin için ne ifade ediyor?”

”Ne olursa/değişirse sevildiğini hissedersin?”

”Hiç sevilmediğini hissetmediğin bir zaman dilimi oldu mu?”

Maalesef her çocuk X ve Z ailelerindeki kadar şanslı yetişemiyor. Bu yüzden çatışmanın tam ortasında kurşunların havada uçuştuğu bir tartışma anı yaşamadan önce partnerinizin yaralarının nerede olduğunu iyi bilin. Belki o an onları sarmak için sadece şefkatle dinlemeniz yeterli olacaktır 🙂

Unutmayın, ilişkilerde hastalandığımız gibi ilişkilerde de iyileşiyoruz 🙂