Randevu Al
WhatsApp

En Önemli Karar: Bu Bir Son Mu? Uyarı Alarmı Mı?

pexels-photo-3851254-3851254.jpg

Özel ya da öncelikli hissetmiyor olmanız, dünyaya ve kendinize olan inancınızın kaybolduğunu düşünmeniz, kontrolü kaybediyormuş gibi hissetmeniz, duygularınıza yabancılaşmanız, kendinize karşı olan öz sevginizin azaldığını gözlemlemeniz, rüyalarınızın niteliğinin daha şiddetli ve korkutucu bir hal alıyor olması, uyanık olduğunuzda kendinizi aniden kaybolmuş ya da kafası karışık halde bulmanız… Hayır, çıldırmış ya da dengesiz değilsiniz. Bu tepkiler, yaşadığınız bağlanma yaralanmasının ardından gelen normal tepkilerdir. Muhtemelen yakınlığın sonsuza kadar süreceği illüzyonunu kaybetmekten korkuyor olabilirsiniz. Dolayısıyla ilk seçeceğiniz yol, en basit ve en mantıklı karar olan ilişkinize veda etmek olabilir elbette. Hasar görmüş bir ilişkiye arkanızı dönmek, sizi sürekli umut beslemekten alıkoyar. Ancak bu durum aynı zamanda büyümekten, yaşam, aşk ve kendinizle ilgili acı gerçeklerle yüzleşmekten, ilişkinizi yürütmenin sorumluluğunun getirdiği oldukça ağır bir yükten kaçmanın da bir yolu olabilir.

Tekrar bağlanmayı seçerseniz bu durumu yalnızca üzücü bir süreç olarak değil ilişkiniz için bir uyarı alarmı olarak da görmeye başlayabilirsiniz. Sonuçta daha önceki yapılanmanızın yıkılıp bunun daha sağlıklı daha bilinçli ve olgun versiyonunun oluşturulması için şimdiye kadar öğrendiğiniz işlevsiz düşüncelerinizin böyle bir nükleer patlamaya ihtiyacı olduğunu fark edebilirsiniz. Sonuçta ikinizin de ne kadar yorgun ve yıpranmış olduğunuzu hesaba kattığımızda ilişkinizin dayanma gücünü test etmek için çok da fazla şansı olmayabilir.

Bu derin yaralardan sonra birlikte kalmayı tercih ederseniz eğer her biriniz bu patlamaya nasıl katkıda bulunduğunuz ile yüzleşebilirsiniz. Böylelikle güven ile birlikte yakınlığı yeniden inşa etmek için çalışmayı kabul ederek cesaret gösterebilir, incinme ile birlikte mücadele ederek bu süreçte neler üretebileceğinizi görebilirsiniz.

‘’Bu kadar söze gerek yok ben sadece onu geri istiyorum’’ diyebilirsiniz. Ancak gerçekten mutlu olacak mısınız? Tekrar yakınlık kurma isteğinizden çok daha önemli olan bir şey var, kurmayı düşlediğiniz bu yakınlık gerçekçi olarak ne kadar sürecek? Hadi gelin düşünelim.

  • Benim temel ihtiyaçlarım neler? Bu ilişkide hangileri karşılanıyor/ reddediliyor? 
  • Benim önemli bulduğum konularda kendini değiştirecek mi? 
  • Partnerim duygusal hasarın farkında mı? Pişman mı? Değişmek istiyor mu? 
  • Partnerimin sevebilme kabiliyeti konusunda kendimi kandırıyor muyum?
  • Bu kişinin davranışlarına çok uzun süredir mi maruz kalıyorum? 
  • İçimde ya da geçmişimde beni, bana ihanet eden zorbalık eden insanları sevmeye ve onlara yaranmaya iten bir şey mi var? 
  • Problem, ilişkiden mi kaynaklanıyor yoksa benim aşka bakış açımdan mı?
  • Partnerim beni dinliyor mu, merhamet ediyor mu? 
  • Bu durum, partnerimin zarar görmüş kişiliği hakkında ne söylüyor? 
  • Bu durumun tekrar yaşanmayacağına nasıl güvenebilirim? 

Hiçbir şey öğrenilmediğinde hem problem olduğu gibi kalır hem de yakınlık ihtiyacınız karşılanmamış olur. Partnerinizin yanınızda olmasına izin vermeniz onun da acıyı en derinden ifade etmesini sağlar. Ve ilişkiler derinleştikçe bağlar tekrar kurulabilir hem de en yaralı yerlerinden.

Birbirimizi yaralamamak için önce birbirimizin nerede yaraları olduğunu görmeye ihtiyacımız var. Bir kalbe bıçak sokulursa elbette acıtır ancak yaralı bir kalbe bıçak sokulursa daha çok acıtır öyle değil mi? Bu yüzden ihtiyaçlarınız hakkında partnerinizle kuracağınız açık ve dürüst iletişimin kurallarına dikkat ederseniz ilişkinizi derinleştirebilirsiniz. İlişkiniz derinleştikçe kırılganlığa daha açık hale gelir ancak böylelikle ilişkinize, yolu kırılganlıktan geçen güvenli bağlanmayla tanışma şansını da vermiş olursunuz. 

Tartışmanın olmadığı sakin bir ortamda, mümkünse yüz yüze olacak bir şekilde açık iletişim kurmaya özen gösterin. Karşılıklı olarak ihtiyaçlarınızdan hoşgörü ve kabul ile bahsedin.

Sessizleşmeyin, zihin okumayın ve ‘’nasıl olsa o beni anlar’’ cümlelerine başvurmayın. Ne düşünüyor ne hissediyorsanız bunu açık ve net olarak ifade edin. ‘’Bu cümlelerim sana ne hissettirdi?’’ ‘’Sen ne düşünüyorsun, paylaşırsan benim için daha kolay olacak.’’ gibi cümlelerle partnerinizi ve kendinizi destekleyebilirsiniz. Anlaşıldığınızı hissettiğiniz güvenli bir zemin oluşturamadığınızı düşünürseniz eğer ilişkinizi daha fazla yıpratmayın ve bu konuşmayı bir uzman eşliğinde yapmayı deneyimleyin.

Sağlıklı ve güvenli ilişkilerde görüşmek üzere 

Uzman Psikolog Arzu Hamurcu

Duygu Odaklı Birey & Çift ve Aile Terapisti